26 Mayıs 2014 Pazartesi

Kapı süsümüz ve kalp yastığımız






Selammm
Hastane,doğum,bebiş hal hatır derken sizleri birazcık sıkmış olabilirim dedim. Güzel haberlerim var şimdi de...Çok şükür yataktan kalktım artık. İyiye gidiyorum moralim de tavan yaptı sayenizde hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu kadar çok sevildiğimi bilmiyordum arayanlar mesaj atanlar gelenler hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Bebişim kuvözde 35. haftasını dolduruyor. İlaç tedavisine olumlu yanıt veriyor.İlaçlarını yavaş yavaş kesiyorlar. Ciğerlerindeki leke kaybolmuş.Bu arada küçük bir damar tıkanıklığı yaşamış.Kalçasında morluk oluşmuş ama şimdi o da geçti. Çok şükür ki iyileşiyor. Anne sütü almaya başladı.Evde yine sağım işlerine başladım. Zor oluyor ama bebişe süt gerek...
Kapı süsümü beğendiniz mi? Ananesiyle birlikte yaptık bebişimin. Aslında herşeyini kendimiz hazırlayacaktık ama erken gelince yeni yeni yapıyoruz hazırlıklarını. Bu kapı süsünü kumaşlardan çalıştık. Çok zevkli oluyor yapımı. Kalp yastık da tamamen annemin eseri:) Aslında yatak takımının bir parçası olarak yaptık. Çok yakında yatak takımını da paylaşacağım .Bir de bebek şekerlerini kendimiz yaptık çekmeyi unutmuşum bir daha ki postta yayımlarım onları da...Yeni doğum yapacaklara fikir olsun istedim. Hepinize kocaman sevgiler ,şimdilik benden bu kadar...

17 Mayıs 2014 Cumartesi

Hoşgeldin Bebişim...(Yeniden doğmak)

Herkese yeniden kocaman bir MERHABA,
Yeniden doğmak...
Yeniden anne olmak...
Hayata yeniden sarılmak...
Ölümlerden dönmek ,bebişi son anda kurtarmak...

Canlarım hemen hemen tüm telefonlara ,mesajlara ,yorumlara dönüş yapmaya çalıştım.Ama yetişemediğim yerler oldu.Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim,beni yalnız bırakmadınız.Bu denli sevildiğimi bilmiyordum.
               Bu yazıyı beni ve yeni meleğimi merak eden dostlarım için paylaşıyorum.Evet bebişimiz sağsalim dünyaya geldi.32 haftalık bir minik bebeğin annesiyim artık.Nilda Elvin koyduk ismini.Nilda savaşçı kadın asker ve cennet kapısında Yağmur damlası taşıyan melek 
,Elvin ise gök kuşağının her bir rengine verilen isimmiş...Adıyla yaşasın inşallah güzel meleğim...
Benim doğum hikayem yine çok karışık...Allah beni yine sınadı canlarım.Bu defa kendi canımla da sınandım...
6 aylıkken sancılarım başlamıştı istirahat vermişti doktorum.27 haftalıkken ilerledi   bizim sorunlarımız yine...Sancılarla hastaneye kaldırılmıştım ,trombositlerim düşmüştü ilerleyen zamanlarda kan değerlerim yükselmiş evde istirahat etmem söylenmişti. 2 ay boyunca hiç kalkmadan yatmıştım.ama her hafta bir-iki gün sancılarım oluyordu.Hastaneye gittiğimde Nst ye bağlanıyordum.Bilmeyenler için NST fetusun iyilik halinin saptanmaı için yapılan testlerden birisidir.
Bu arada doğum sancılarımın olmadığı söyleniyordu gaz sancısı olabilir deniliyordu. İzmirdeki en büyük hastanelerden bir tanesi olan Dokuz Eylül Hastanesi beni neredeyse kovmaktan beter etti.Niye geldin ki buraya sancın falan yok deyip geri şutladılar.Kendi doktorum da erken doğum riskin var deyip yapacak bir şey yok yatacaksın evde demişti.Bu arada tahlillerim falan hep normal çıktı.Bebeğin gelişimi oldukça iyi görünüyordu.En son Hıdırellez günü(pazartesi günü) doktor kontrolüm vardı bebişin değerleri 32 haftayı gösteriyordu .Doktorum akıllılık edip bebeğe akciğer gelişimi için iğne yapmayı önerdi.Biz de kortizonlu olmasına rağmen kabul ettik .İki gün boyunca biraz ateş ve terleme oldu yanaklarımda yanık gibi kırmızı lekeler oluştu.Bunun haricinde bebek 2 gün boyunca az hareket etti.Bunlar ilacın etkileriydi araştırdım hepsini sorun görünmüyordu başka....
Bu hafta iyi geçti ağrım sancım yok ,erken doğumdan yırttım diyordum ki perşembe günü sabah hafif sancım başladı. Eşim sabah  evden giderken- ben bugün doğururum dediğimde- iyi o zaman doğurunca ararsın akşam toplantıda demişti .Şakalaşmıştık oysa...
Birkaç saat sonra şiddetli bir karın ağrısıyla çığlık atmam bir oldu...ama doğum sancısı değilmiş yine...Kıpırdayamıyordum... nefes alamıyordum ...sadece ambulansın gelmesini istiyordum terslik vardı...
Arkadaşım, eşim, ambulans ,hastaneden bir doktor, telefon trafiği ,sancılar, çığlıklar...
Ölüm korkusu...Bebeğin öleceğini düşünmek ,bu bebeğimi de kaybedeceğimi bilmek...Çıldırıyordum...Arkadaşım büyük bir soğuk kanlılıkla beni hazırladı ,acil çantalarımızı hazırladı kendini hazırladı ambulans gelene kadar.Dakikalar içinde ambulans gelmişti oysa bana saniyeler bile saatler kadar uzun gelmişti...Kontrolümü yaptılar ve açılma kanama olmadığını söylediler bu esnada eşim de gelmişti ....
Ambulansla bayağı münakaşa ettiler beni hazırlarlarken...Ben İzmir dışında oturuyorum Urlada...Bilmeyenler için Urla 40 km uzaklıkta İzmire.Urla devlet hastanesi vardı en yakınımızda ama yoğun bakım kuvözleri yoktu .Buraya gitmek istemiyordum. Egepol hastanesine gitmemiz gerektiğini söylüyordum ama en yakınımızdaki yere götüreceklerini söylüyorlardı.Eşimin ısrarı üzerine İzmirdeki dokuz eylül hastanesine kadar izinle götürdüler.O hastaneden nefret ediyordum bebeğimi de o hastanede kaybetmiştim...İnsanı azarlayan kendini doktor sanan ama insanlıktan nasibini almamış ukala kadın doğumcular...Korktuğum başıma geldi niye geldin ki buraya burada da kuvöz yok dediler nst de yine doğum sancıları yok diyordu...Ultrasonla da baktılar hiç bir şey yok dediler. 1 saat nasıl geçti bilmiyorum :çığlık çığlığa bir odada parmak uçlarıma kadar titreyerek her gelene çıkarın beni buradan diye inleyerek ...
En sonunda yoğun bakım hemşiresi komşum geldi yanıma .Beni Egepol hastanesine götüreceklerini ambulans beklediklerini söyledi ,biraz olsun rahatlamak isterdim ama sancılar gittikçe şiddetleniyordu.
Ambulansla tekrar ikinci bir çile çekerek Egepol hastanesine yetiştik.28.haftaya kadar burada bakılmamışsanız sizi hastaneye almıyorlarmış acil de olsa...Ama eşim ve çevresindekiler bunu da çözmüşler hemen..Dr.Hakan Sabırlı kabul etmiş beni.Ameliyatı olduğu halde görmeye geldi.Sadece erken doğumu durdurun diye sevk etmiş dokuz eylül hastanesi...
Doktor ,hemşireler ,oradaki hastalar,arkadaşım,Eşim....Hiç biri çığlıklarıma ,ağlamalarıma bir anlam verememişti...Hakan bey ilk muayeneden sonra başka bir şey olduğunu anladı ve ultrason cihazıyla bakınca durumun ciddiyeti anlaşıldı.Bebek plesantadan ayrılmış iç kanama başlamıştı.Acil olarak doğuma alındım.Bebeğimi kaybetmek istemiyordum,yaşarken yeniden ölmek istemiyordum...
Eşime beni bırakma çığlıklarıyla veda ettim o ağladı ben ağladım....
Ameliyathanede eziyetim devam etti doktorlara.Beni bayıltın görmek istemiyorum yaşamak istemiyorum aynı şeyleri diye feryat ediyordum. Anestezi uzmanı bebeği kaybedebiliriz hemen epidural yapmamız gerektiğini söylese de ben kimseyi duymuyor dinlemiyordum...Yarabbim nasıl bir korku varmış içimde yılların birikimi...Yağmurumu kaybettiğim günden beri her şeyi içime atmışlığım güçlü görünmeye çalışmışlığım...Yaşasam da olur ölsem de demişliğim...Hepsi yalanmış hepsi kendimi kandırmaca...Ben aslında hep korkmuşum hep saklanmışım ...
Epidural kavgası ardından olumlama yapalım herşey güzel olacak dediğini hatırlıyorum anestezi uzmanının...Ben o sırada ağzıma burnuma taktıkları oksijen maskesini çıkarmaya çabalıyordum .Bu arada uyuşmadan kesildim.Bebeği hemen çıkarmışlar ve beni uyuttular ...Doktorumun söylediği karnından öyle bir iltihap çıkardık ki...yarım saat bile gecikseydiniz hem bebek hem anneyi kaybedecektiniz....
İşte böyle....Benim doğum hikayem de böyle...Doğum yaptığımdan değil yeniden doğduğumdan bahsettim size...
Salı günü hastaneden çıkardılar. 6 gün boyunca yoğun antibiyotik serumla birlikte verdiler. Her gün kalçadan ikişer iğne  yaptılar ,her gün kanımı alıp Crp sonuçlarımı değerlendirdiler. 160 -100-50-32-16 ya düşünce beni hastaneden çıkardılar.Şimdi evde yine antibiyotik tedavim sürüyor. Ampul şeklinde kan ilacı takviyesi alıyorum.Şimdilik halsizliğim sürüyor.Dikiş ağrılarım halan geçmedi. Karnımın içindeki iltihabı genel cerrahın da katılımıyla bir güzel temizlemişler.Hastanede ameliyata giren tüm doktorlar beni ziyarete geldi.Şaşkınlıklarını gizleyemediler. Cerrahın söylemiyle tüm iç organlarım temiz çıkmış ama iltihabın nedeni nerden kaynaklandığı bulunamamış...Dün yine kan aldılar kontrolum vardı.İltihap yine yükselmeye başlamış Antibiyotiğimi 10 güne tamamlayacaklar.Bakalım hakkımızda hayırlısı ne ise olacak...
Bu arada minik kızım 2 kilo doğdu.Ona da ilaç tedavisi başlamışlar. Kuvözde...Dualarınızı bekliyor...